Kitapların evi anlamına gelen Kütüphane; aynı zamanda insanlığın binlerce yıl elde ettiği birikimlerini aktardığı bilginin temel kaynakları olan yazılı metinlerin saklandığı ve okuyucu ile buluştuğu yer anlamına gelir. Bu bağlamda insanlığın tarihi serüveni içinde elde edinilen bilginin korunması ve aktarılması sürecinde büyük bir görev üstlenen kütüphaneler ülkemizin tarihi ve kültürel mirasını koruma ve aktarma açısından da büyük bir görev yerine getirmektedir. Beytül Hikme ve Darülkütüp geleneği ile İslam dünyasında başlatılan kütüphanecilik, Selçuklu ve Osmanlı dönemi başta olmak üzere diğer Türk devletlerince de geliştirilerek zirveye ulaşmış ve vakıf geleneği ile yüzlerce yıl sadece İslam dünyasına değil batı dünyasına da büyük katkılar sunmuştur. Öyle ki Moğol istilasından önce sadece Bağdat’ta 36 Kütüphane ve yüz’ün üzerinde sahaf olduğu bilinmektedir. Tarihten günümüze gelinceye kadar bilgiye ulaşım noktasında çok hızlı gelişmeler meydana gelmiştir. Bilgiye ulaşım yollarının kolaylaştığı çağımızda, yazılı bilgi kaynaklarının dışında dijital kaynaklara, araştırma veritabanlarına, e-kitaplara ve diğer bilgi kaynaklarına erişim sağlama noktasında da kütüphaneler çok önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle üniversite kütüphaneleri bu aşamada son teknolojileri kullanarak okuyucunun en hızlı şekilde bilgiye ulaşmasına imkân sağlamaktadır. 9300 metrekarelik kapalı alan, 2700 metrelik raf uzunluğu, 600 kişilik oturma kapasitesi, 80.000’den fazla kitap ve 51 veritabanı abonaneliği ile Üniversite kütüphanemiz öğrencilerimiz başta olmak üzere okuyucularımıza hizmet vermekte ve kendini sürekli geliştirmektedir. Geliştirme sürecinde kütüphane yönetimimiz kullanıcılardan gelen her türlü görüş ve önerilere açık bulunmaktadır. Kütüphaneler haftası sebebiyle tüm öğrenci, akademisyen ve kullanıcılarımızı kütüphanemize beklerken kendilerine çalışmalarında başarılar dilerim.
Yüksel Arslan
Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı